|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Yazarların Şairlerin Hayatı Kitapları Eserleri
JEAN JACUES ROUSSEAU’NUN HAYATI, KİTAPLARI, SANATI, ESERLERİ, EDEBİ KİŞİLİĞİ (YAZARLARIN VE ŞAİRLERİN HAYATLARI, KİTAPLARI)
Jean Jacues Rousseau, 28 haziran 1712’de Cenevre’de doğdu. Protestan bir aileden gelen babası saatçiydi. Annesini erken yaşta kaybedince, bütün eğitimini babasından aldı;Fransız ve eski Yunan Edebiyatının klasiklerini öğrendi. Ardından Protestan bir papaz yardımıyla Latince’yi söktü.
Küçük yaşta çalışmak zorunda kaldıysa da özgür bir ruha sahipti Rousseau;çıraklık yaptığı bütün işleri yarım bıraktı, 1728’deise 16yaşındaydı. O sıralar Cenevre’den kaçıp İtalya’ya gitti. Burada Katolik mezhebine geçti ve sonradan sevgilisi olan dul bayan Louise Eleanore Warens’in himayesi altına girdi.
|
Maddi açıdan rahatlamıştı artık. Çeşitli işlerde yine sebat göstermeden çalışırken, bulabildiği bütün zamanını bilgisini arttırmakla geçiriyordu. Sosyal, kültürel ve edebi alanların dışında, müzik konusunda da beste yapabilecek ve bir orkestra yönetebilecek düzeye erişmişti Rousseau. hatta bir nota sistemi bile geliştird;ancak Bilimler Akademisi’ne sunduğu bu sistem yeteri kadar gelir temin etmedi ona.
Warens’ten ayrılan Rousseau, Paris’e gitti. Kaldığı otelde oda hizmetçisi olan Therese Levasseur’e aşık oldu, ve evlendi. Çiftin beş çocuğu oldu, Rousseau onları çocuk esirgeme kurumuna yerleştirdi. 1750’de Diderot aracılığı ile ansiklopedicilere katıldı.
Ansiklopedi için müzik maddeleri hazırladı, yazdığı makaleler ve “Köyün Kahini”adlı operayla ünlendi. Bu yıllarda Rousseau’nun siyaset, hukuk, ahlak, ve felsefe üzerine yazdığı makaleleri büyük tartışmalar yaratır. Bilim ve sanattaki ilerlemenin ahlaki ilerlemeyi sağlamadığı ve doğal insanın medeni insandan üstün olduğu biçiminde özetlenebilecek (bilgi yelpazesi.net) düşüncelerini toplumun diğer alanlarına da yayarak bir sistematik kurmaya çalışan Rousseau, giderek toplumsal eşitsizlik üzerine yaptığı vurguyu arttırdı ve miras üzerine vergi getirilmesini de önerdi.
1754 yılından başlayarak, gittiği hemen her yerde, her ülkede muhafazakar kesimler tarafından göz altına alınan, hakkında sık sık soruşturma açılan, kimi eserleri yasaklanan Rousseau, 1757’de ansiklopedicilerle de bağlarını kopardı. 1761’de yayınlanan ve Richardson’un “Pamela”romanı tarzında duygu yüklü bir eser olan “Yeni Heloise”in yarattığı etkinin ardından, 1762’de tamamladığı “Toplumsal Sözleşme”si Rousseau’nun dünya görüşlerinin yayılmasında büyük rol oynadı. Aynı yıl tamamladığı “ Emile” isedini çevreler tarafından tepkiyle karşılanırken, Paris Parlementosu, kitapta yer alan dini bölümlerin yakılması ve Rousseau’nun tutuklanması kararını verdi. Aynı yasaklar Cenevre’de de geçerliydi. Önce Paris’e, oradan Bern’e sığındı ama her seferinde Rousseau’yu sürgün cezası bekliyordu. Bu kez David Hume’un daveti üzerine 1766’da İngiltere’ye geçti.
Ne var ki tıpkı Diderot ve Voltaire’le olduğu gibi Hume ile de kapışınca bir yıl sonra yeniden Fransa’ya dönmek zorunda kaldı. Bir süre adını gizleyerek yaşadı. Hakkındaki kovuşturmalar sona erdiğinde Paris’e dönen bu önemli düşünür yorulmuştu artık. Herkesten kuşkulanıyor ve çok az kişi ile görüşüyordu.
Nihayet 1778’de Ermonoville’e yaptığı bir seyahat sırasında öldü. Fransız ihtilalinden sonra mezarından çıkarılarak Paris’teki Pantheon’a taşındı.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|