|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Yazarların Şairlerin Hayatı Kitapları Eserleri
KEMAL BİLBAŞAR’IN HAYATI, KİTAPLARI, SANATI, ESERLERİ, EDEBİ KİŞİLİĞİ (YAZARLARIN VE ŞAİRLERİN HAYATLARI, KİTAPLARI)
1910 yılında Çanakkale`de doğan BİLBAŞAR orta öğretimi 1929 yılda Edirne öğretmen okulun`da tamamlamış, 1935 yılında mezun olmuştur. Aynı yılın resim-iş bölümü mezunlarından BEDİA BİLGE ile evlenmiş, İZMİR`e yerleşmiştir.
Hayatları boyunca birbirlerinden bir gün olsun ayrılmayan çiftin iki çocuğu olmuştur. NAZİLLİ ve İZMİR KARATAŞ orta okullarında öğretmenlik yapan BİLBAŞAR 1961 yılında emekliye ayrıldı, bir süre siyasetle uğraştıktan sonra 1966`da İstanbul`a yerleşmiş kendini tümüyle yazmaya vermişti. Yazar 21 Ocak 1983`de ölmüştür.
K. BİLBAŞAR edebiyatla ilgilenmeye Gazi Enstitüsün`de başlamış, ilk öykülerini İzmir`de C. TANYOL ve İlhan İleri ile birlikte çıkardıkları Aramak dergisinde yayımlamıştır. 1939 bu dönem halkevlerinin açtığı öykü yayımlamış radyo oyunları yazmış, pek çok gazete ve dergide öykü, roman ve makaleleri çıkmıştır.
|
Edebiyat Anlayışı
Sanatçı-Toplum İlişkisi:
Sanatkar, sosyal muhitin yetiştirdiği bir insandır. Muhitin ihtiyaçlarından doğmuştur. Geniş, bağımsız ve hür olarak insan meselelerini ele alabilmelidir
Bizim sanat anlayışımıza göre sanatın toplumla ilişiği olması gerekir. Toplum etkisinde geniş bir halk edebiyatı, halkın edebiyatı olması gerek. Çünkü toplumu meydana getiren halktır. Onun problemlerini, onun isteklerini göz önünde tutmak bizim anlayışımıza göre sanatçının başlıca amacı olacaktır. Bu anlayışta olduktan sonra bir an önce mutluluğa, rahata kavuşmanın, insanlara eğlenme, övünme, gösteriş duygusu verecek bir süs edebiyatına nasıl katılırız. Biz bu edebiyatın bir etkisi olacağına inanmadığımız için denemeyi bile gereksiz buluyoruz. ("Kemal Bilbaşar Diyor ki", Yelken, 1960)
Halk İçin Yazmak:
Hangi biçimde yazarsam, düşüncemi halkıma daha iyi anlatırım sorusu bir an kafamdan çıkmamıştır.
Benim edebiyata girişim mesleğimle ilgili. Bir yerde çocuk yetiştiriyoruz öğretmen olarak. Ama yetiştirdiğimiz öğrencileri sonradan izleyemiyoruz ne kadar izlemek istesek de. Sonradan yazıyla onlarla bir bağlantı kurmak tasarısıyla girdim işin içine. Ben bir şey öğretmek amacıyla -okulda zaten tarih öğretmeniydim- memleketimizi ta başlangıcından itibaren tarihsel olarak anlatıyordum romanımla birlikte.
Buradan girince büyük halk topluluğu karşımıza çıkıyor. yalnızca kitleler üzerine değil büyük halk topluluğuna da hitap etmek gereği oluyor. O zaman halkçı bir yöntemle yazı yazmak ve onlara anlatmak istediklerimizi kendi yaşamlarıyla ya (bilgi yelpazesi.net) da memleketimizdeki yaşamı iyi veya kötü yönleriyle tanıtmak için. Ta başlangıçtan özellikle halkın çoğunluğu bulunan kırsal bölgelerde bir sözlü yazım var. Sonra bir meddah öykücülüğü var. Yani onların deyişlerinden onların tarzından yararlanmayı yeğ gördüğüm için öyle yaptım. Gayet tabiidir konuları yakın çevreden alıyordum. Fakat insan yazdıkça birtakım yerlere ulaşıyor.
(Açık Oturum: Türk Romanı ve Türkiye Gerçekleri, Varlık, 1981)
Masal-Destan Dili:
Okumuş-yazmışları çok az olan köyler ve kasabalar halkı henüz sözlü edebiyat ortamında yaşamaktadırlar. Aramızda köyden yetişmiş, köylü diyalektiğini rahatlıkla kullanan bir konuşmacımızı anlayışla izlediklerini görünce, halkçı bir yazarın, sözlü edebiyat ortamında yaşayan geniş halk topluluğuna ancak masal ve destan dilini kullanarak yaklaşabileceğini, içinde bulunduğumuz ekonomik, sosyal ve siyasal bunalımlar ve onların çözüm yollarını ancak bu araç ile anlatabileceğimi sezdim. Böylece 1963'te CEMO denemesine giriştim.
Öykü Tanımlaması:
Öykü, boyutu ne olursa olsun, doğaya ve insana özgün bir bakış, bir eleştiri: Yaşamımıza yeni anlamlar, yöntemler, yorumlar getiren bir yazın anlatım sanatıdır.
Bir kez yazarın gölgesi bile öykünün satırları arasında sezilmemeli, yapıt canlı, somut, özgür olarak okuyucusuna seslenebilmelidir. Bir de öykü, tarihsel devrimci akış doğrultusunda, karanlık düzenlerin gizlerine tutulmuş ışık, gölgedeki zorbalara sıkılmış yumruk, haksızlıklara kötülükle savaşacaklara yol gösterici, güçsüzlere, pısmıslara yürek ve sorunlarına çözüm olmalıdır.
Yapıtları
Öykü Yapıtları:
Anadolu'dan Hikayeler (1939), Cevizli Bahçe (1941, 2ci baskı 1975), Pazarlık (1944), Pembe Kurt (1953), Köyden Kentten Üç Buutlu Hikayeler (1956, 2ci baskı 1961), Irgatların Öfkesi (1971), Kurbağa Çiftliği (1976)
Romanları:
Denizin Çağırışı (1943, 2ci baskı 1972), Ay Tutulduğu Gece (1961, 2ci baskı 1971), Cemo (İlk baskı 1966, 12ci baskı 2003), Memo (1969, 1974, 1979, 2003), Yeşil Gölge (1970), Yonca Kız (1971), Başka Olur Ağaların Düğünü (1972, 2ci baskı 1975), Kurbağa Çiftliği (1976), Kölelik Dönemeci (1977), Bedoş (1980), Zühre Ninem (1981)
Oyunları Ve Senaryoları:
Tiyatro ve radyo için kaleme aldığı oyunları şunlardır: Kendimize Dönebilmek, Çıldır Gölü Efsanesi, Şifalı Muska, Bebek Oy, Teoman'ın Oğlu, Uçan Balıklar, Yaban Keçisi, Kadırga, Gecekondu Mahallesi, Bedoş
E. O. K. ya Ölüm, Şarkıcı Kız, Beyaz Rüya ve Cemo ise yazdığı film senaryolarıdır.
Filimler:
Gelinin Muradı (1969), Cemo (1972), Başka Olur Ağaların Düğünü (1984)
Yazdığı Gazete Ve Dergiler:
Romanları Demokrat İzmir, Cumhuriyet, Milliyet ve Vatan gazatelerinde tefrika edilmiş; öyküleri Anadolu, Demokrat İzmir, Tan, Yeni Asır, Vatan gazetelerinde ve Aramak, Ülkü, Fikirler, Yeditepe, Yorum, Yelken, Yazko gibi dergilerde yayımlanmıştır. Pek çok makalesi, fıkrası, anıları genellikle Demokrat İzmir, Anadolu ve Tan gazetelerinde çıkmıştır.
Yabancı Dillere Çevrilen Yapıtları
- Gemmo, Peter Owen, London, UK, 1976 (UNESCO Collection of Representative Works, Turkish Series)
- Dzemo, Vydavatelstvo Slovensky Spisovatel, Bratislava, 1982
- The Roadshow and the Gypsy, Turkish Digest, 1957, USA
- Kaymaklı Tavuk Göğsü, Vostokni, Hudojestvennoy Literaturi, 1961, USSR
- Das Opfertier, Die Mekka-Pilger, Sümbül, Die Turkei, 1963, Germany
- Sale of Saltanat, Short Story International, 1964, USA
- Sale of Saltanat, World's Best Contemporary Short Stories, 1966, USA
- Çancının Karısı, Anthology, 1967, Bulgaria
Aldığı Ödüller
Bilbaşar 1939 yılında Budakoğlu Öyküsüyle Ankara Halkevi Öykü Yarışmasını, Cemo adlı romanıyla 1967 yılı Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, 1970 yılında da Yeşil Gölge adlı romanıyla May Roman Ödülü’nü kazanmıştır.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|