|
hayatın içinden bilgiler > isimler sözlüğü, isimler ve anlamları > bayan isimleri ve bayan isimlerinin anlamları
H HARFİ İLE BAŞLAYAN BAYAN İSİMLERİ VE BAYAN İSİMLERİNİN ANLAMLARI (İSİMLER SÖZLÜĞÜ)
HABİBE: (AR) Sevgili. Seven, dost.
HABİNAR: (AR) Nar tanesi.
HACCE: (AR) Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden hacı kadın. Bir çeşit akdiken.
HACER: (AR) Taş, kaya.
HADİYE: (AR) Yenilene yardım eden, yardımcı. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. Önde giden kimse. Mızrak ucu.
HADİCE / HATİCE: (AR) Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu.
HAFAZA: (AR) İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler. Bekçiler.
HAFİDE: (AR) Kız torun.
HAFİZE: (AR) Allah'ın adlarındandır. Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan. Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse.
HAKİKAT: (AR) Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti. Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu. Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik.
HAKİME: (AR) Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah. Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. Üstte bulunan. Hekim, akıllı, becerikli. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir.
HAKİMİYET: (AR) Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. Sulta.
HALE: (AR) Ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl.
HALENUR: (AR) Hale+Nur.
HALİDE: (AR) Sonsuz, daim, ebedi. Bir yıldan çok yaşayan.
HALİME: (AR) Sakin, sessiz. Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu.
HALİSE: (AR) Hilesiz, katkısız. Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. Temiz. Yalnız, sadece.
HAMASET: (AR) Cesaret, kahramanlık, yiğitlik. Kahramanca şiir.
HAMDİYE: (AR) Allah'ı övmek. Allah'a şükretmek. Şükreden, şükredici.
HAMİDE: (AR) Koru sönmediği halde alevi sönen ateş. Hamdeden, şükreden kul.
HAMİYE: (AR) Himaye eden, koruyan korucu. Kayıran, kayırıcı.
HAMİYET:(AR) Milli onur ve haysiyet. İnsanlık, fazilet. İzzeti nefs.
HAMRA: (AR) Daha, pek çok kızıl, kırmızı
HANDAN: (FAR) Gülen, gülücü. Güler yüzlü, sevimli.
HANDE: (FAR) Açılış, açılma. Gülme, gülüş.
HANDEGÜL: (FAR) Gülün açması.
HANİFE: (AR) Allah'ın birliğine inanan. İslam inancına sıkı ve samimi olarak bağlanan.
HANIM: (TR) Kadınlar için kullanılan saygı sözü. Eş, karı, zevce. Ev sahibesi.
HANZADE: (FAR) Hükümdar çocuğu.
HARE: (FAR) Sert taş, kaya. Meneviş, menevişli kumaş.
|
HAREM: (AR) Yasak kılınmış mukaddes olan şey. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. İç avlu.
HARİKA: (AR) İmkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey.
HAKİME: (AR) Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. Üstte bulunan. Hekim, akıllı, becerikli. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir. Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı.
HARİSE: (AR) Muhafız, bekçi, gözcü. Koruyan, koruyucu. Son derece hırslı olan.
HASENE: (AR) İyilik, iyi hal, iyi iş, hayırlı iş. Dünya ve ahiret saadeti. Eski altın paralardan birinin adı.
HASGÜL: (AR) Değerli, eşsiz gül.
HASHANIM: (AR) Çıtıpıtı, ince, narin kadın. Bilge, değerli kadın.
HASİBE: (AR) Hayır sahibi, eliaçık, cömert. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. Muhasebeci, sayman.
HASİFE: (AR) Hasafetli, aklı başında olgun adam.
HASNA: (AR) İffetli, şerefli, namuslu.
HASKIZ: (TR) İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız.
HASRET: (AR) Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak. İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş.
HATIRA: (AR) Anı. Hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç.
HATİCE: (AR) Erken doğan kız çocuğu.
HATİME: (AR) Sona erdiren, bitiren. Mühürleyen, mühürleyici.
HATUN: (AR) Kadın. Eş, zevce. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara ya da hakan eşlerine verilen unvan.
HAVVA: (AR) Esmer kadın. Havva: Hz. Adem'in karısı, ilk kadın.
HAYAL: (AR) İnsanın kafasında canlandırdığı şey. Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü.
HAYAT: (AR) Yaşayan, diri. Canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre. Yaşama, yaşayış.
HAYRİYE: (AR) Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait.
HAYRUNNİSA: (AR) Kadınların hayırlısı.
HAZAL: (AR) Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. (TR) Haz duy, tad al anlamında.
HAZAN: (FAR) Sonbahar, güz.
HAZAR: (AR) Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. Barış ve güven.
HAZEN: (AR) Üzüntü. Gam, keder.
HAZER: (AR) Deniz, bahr, büyük su.
HÂZİME: (AR) Sindirici kuvvet.
HAZİNE: (AR) Devlet malının parasının saklandığı yer. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler.
HAZRA: (AR) Yeşil, sebze, hadra. Gökyüzü. Türk musikisinde bileşik bir makam.
HECİL: (AR) İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere.
HEDİYE: (AR) Armağan. Karşılıksız verilen şey.
HENNA: (AR) Kına ağacı, (bkz. Kına).
HEPGÜL: (TR) Gül gibi güzel kadın. Neşeli ol.
HEPŞEN: (TR) (bkz. Hepgül).
HESNA: (AR) Güzel kadın. Hanım, kadın.
HEZAR: (FAR) Bülbül. Çok, pek çok. Bin.
HIFZIYE: (AR) Saklama, koruma ile ilgili. Ezberleme, akılda tutma.
HİBE: (AR) Bağışlama, bağış.
HİCRAN: (AR) Ayrılık. Unutulmaz acı, keder.
HİCRET: (AR) Bir memleketten, başka bir memlekete göç ediş. Hz Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi.
HİKMET: (AR) Hakimlik, feylesofluk. Sebeb, gizli, Allah'ın (bilgi yelpazesi.net) hikmeti. Felsefe. Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz.
HİLMİYE: (AR) Yumuşak huylu, sakin tabiatlı.
HOŞEDA: (FAR) Hareket ve davranışı hoş, güzel. Cazibeli.
HOŞENDAM: (FAR) Boyu bosu güzel, düzgün olan.
HOŞFİDAN: (FAR) Güzel endamlı, boylu boslu kadın.
HOŞKADEM: (FAR) Ayağı uğurlu.
HOŞNEVÂ: (FAR) Güzel sesli.
HOŞNİGAR: (FAR) Güzel, hoş sevgili.
HOŞTEN: (FAR) Güzel vücutlu.
HUMEYRA: (AR) Beyaz tenli kadın.
HURİ: (AR) Cennet kızı. Sevgili.
HURİSER: (AR-FAR) Cennet kızlarının başı, hurilerin başı.
HURİYE: (AR) Cennet kızı. Sevgili.
HURREM: (FAR) Şen, sevinçli, güleryüzlü, gönülaçan, taze, hoş. Bir yazı sitili.
HÜLYA: (AR) Tatlı düş. Kuruntu, vehim, hayal.
HÜNER: (FAR) Bir işte gösterilen incelik ve beceriklilik, maharet, ustalık marifet.
HÜRGÜL: (TR) Gül gibi özgür güzel.
HÜRMET: (AR) Saygı.
HÜRREM: (FAR) Yeşil taze. Gönülaçıcı. Şen şakrak, sevinçli.
HÜRRİYET: (AR) Hürlük, serbestlik. İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali.
HÜSNİYE: (AR) Güzelliğe ait, güzellikle ilgili.
HÜSNÜGÜL: (AR-FAR) Gülün güzelliği.
HÜSNÜGÜZEL: (TR) Sarı çiçekli, güzel yapraklı süsbitkisi.
HÜSNÜHAL: (AR) Davranış güzelliği.
HÜVEYDÂ: (FAR) Açık, apaçık, belli, besbelli, zahir.
HÜZZAM: (FAR) Türk müziğinin en eski birleşik makamlarından.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|