|
hayatın içinden bilgiler > isimler sözlüğü, isimler ve anlamları > bayan isimleri ve bayan isimlerinin anlamları
K HARFİ İLE BAŞLAYAN BAYAN İSİMLERİ VE BAYAN İSİMLERİNİN ANLAMLARI (İSİMLER SÖZLÜĞÜ)
KADER: (AR) Alın yazısı. Talih, baht. Kötü talih. Güç kuvvet.
KADİFE: (AR) Yüzü ince sık tüylü, parlak ve yumuşak kumaş.
KADIN: (TR) Yetişkin dişi insan. Evlenmiş kadın. Evli ve itibarlı kadın, hanım.
KADİRE: (AR) Güçlü kuvvetli.
KADRİYE: (AR) Değer, itibar. Onur, şeref, haysiyet, meziyet. Rütbe, derece.
KAFİYE: (AR) Şiirde, mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği, ses uyuşması, uyak.
KAİDE: (AR) Oturan. Temel, esas. Başkent.
KAİME: (AR) Duran, ayakta duran. Bir şeyi yapan icra eden.
KAMELYA: (FR) Büyük beyaz, pembe ya da kırmızı renkte çiçek açan dayanıklı yaprakları olan bir bitki.
KAMER: (AR) Ay. Sadık hizmetkâr.
KÂMİLE: (AR) Bütün tam noksansız, eksiksiz. Kemale ermiş olgun. Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü. Alim, bilgin, geniş bilgili.
KÂMURÂN: (FAR) (Kâm sürücü, süren) Arzusuna isteğine kavuşmuş mutlu. Arzusuna erişen, bahtiyar, mutlu.
KANİYE: (AR) Kanaat eden, yeter, bulup fazlasını istemeyen. İnanmış kanmış.
|
KAPSAM: (TR) Muhteviyat, içerik, İhtiva, ihata, istiab.
KARANFİL: (AR) Bir çeşit kokulu çiçek.
KARÇİÇEĞİ: (TR) Süsengillerden, beyaz pembe çiçekler açan soğanlı bitki.
KARDELEN: (TR) Çiğdem. Nergisgillerden baharda çok erken çiçek açan soğanlı bir bitki.
KÂRDİDE: (FAR) İş bilir, uyanık, tecrübeli.
KARMEN: (FAR) Parlak kırmızı renk.
KÂŞİFE: (AR) Keşfeden, bulan, meydana çıkaran.
KATİBE: (AR) Yazıcı. Bir kuruluşta yazı işleriyle görevli kimse, sekreter.
KATİFE: (AR) Kadife. Bir nevi çiçek.
KATRE: (AR) Damla. Damlayan şey.
KAVRAM: (TR) Bir nesnenin zihindeki soyut ve güzel tasarımı . Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve ortak bir ad altında toplayan genel tasarım.
KAYRA: (TR) Yüksek büyük tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik lütuf, ihsan atıfet, inayet.
KEBİRE: (AR) Büyük, ulu azim. Yaşça büyük yaşlı. Çocukluktan çıkmış genç.
KELEBEK: (TR) Vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek. Narin, ince kadın.
KERAMET: (AR) Bağış. Ağırlama, ikram. Ermişçe yapılan iş, hareket ya da söz.
KERİME: (AR) Kerem sahibi, cömert, verimcil. Ulu, büyük. Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu.
KERİMAN: (AR) Eli açıklar, cömertler.
KEYVAN: (FAR) Satürn yıldızı.
KEZBAN: (FAR) Bir yeri yöneten kadın kahya. Ev kadını, evine ve kocasına bağlı kadın.
KIVANÇ: (TR) Sevinç, memnuniyet. Övünen, güvenen, iftihar eden.
KIVILCIM (TR) Yanmakta olan bir maddenin sıçrayan küçük (bilgi yelpazesi.net) hareketli parçacıkları. Harekete geçiren etken.
KIYMET: (AR) Değer. Bedel, baha, tutar. Şeref, onur, itibar.
KİBAR: (AR) Duygu, davranış ve hareket bakımından ince, zarif, nazik, çelebi. Büyük cömert, asil, zengin. Şık, seçkin. Büyükler, ulular. Kibirli.
KİBARİYE: (AR) (bkz. Kibar).
KİFAYET: (AR) Yetişme, el verme, kafi gelme. Bir işi yapabilecek yetenekte olma.
KİRAZ: (YUN) Gülgillerden, yapraklanmadan önce çiçek açan, düz kabuklu ağaç ve bu ağacın yuvarlak sulu ve tek çekirdekli yemişi.
KİYASET: (AR) Uyanıklık, anlayışlılık.
KÖSEM: (TR) Sürüler önünde rehber vaziyetinde giden. Cildi temiz, pürüzsüz.
KUMRU: (FAR) Güvercinlerden, uzunca kuyruklu boynunun yanlarında benekler bulunan ve güvercinlerden daha küçük olan boz renkli kuş.
KÜBRA: (AR) Büyük olan.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|