|
hayatın içinden bilgiler > isimler sözlüğü, isimler ve anlamları > erkek isimleri ve erkek isimlerinin anlamları
F HARFİ İLE BAŞLAYAN ERKEK İSİMLERİ VE ERKEK İSİMLERİNİN ANLAMLARI (İSİMLER SÖZLÜĞÜ)
FADALE: (AR) Faziletli.
FADIL: (AR) Faziletli, fazilet sahibi.
FADL: (AR) İyilik. Fazilet. Erdemlilik.
FAHİM: (AR) Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı. Ulu, büyük, sayan.
FAHİR: (AR) Övünülecek, iftihar edilecek. Şerefli, kıymetli. Parlak, güzel, mükemmel.
FAHREDDİN / FAHRETTİN: (AR) Dinin övdüğü, diniyle övünen. Dinin seçkini.
FAHRİ: (AR) Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (İş, sıfat, unvan). Fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya kurum için gurur kaynağı olan kişi.
FAİK: (AR) Üstün, seçkin, yüksek, ileri. Mümtaz, manevi olarak üstün olan.
FAKI: (TR) Fakih'ten bozma kelime. Anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan.
FAKİH: (AR) Bir şey bilen yahut anlayan kimse. Fıkıh ilminde üstad. İslam hukuk bilgini.
FALİH: (AR) Felaha eren, başarı kazanan, muradına eren. Toprağı süren, eken.
FARİS: (AR) Atlı (süvari). Binici, ata binmekte maharetli. Ferasetli, anlayışlı.
FARUK: (AR) Haklıyı haksızı ayırmakta güçlü olan. Doğruyu yanlıştan ayıran.
FATİH: (AR) Fetheden, açan. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse.
FATİN: (AR) Zeki, anlayışlı. Zihni açık, kavrayışlı. Uyanık.
FAYİH: (AR) Kendiliğinden dağılan güzel koku.
FAYSAL: (AR) Keskin hüküm, karar. Halletme, neticelendirme. Keskin kılıç. Hakim.
FAZIL: (AR) Faziletli, fazilet sahibi. Erdemli, faik, üstün.
FAZLI: (AR) Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf. Fazla, ziyade, artık, baki. İki sayının birbirinden olan farkları. İlim ve irfan sahibi.
FAZLULLAH: (AR) Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü.
FECRİ: (AR) Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması.
FEDAİ: (Ar.) Canını esirgemeyen, önemli bir amaç uğrunda canını vermeye hazır bulunan.
FEDAKÂR: (FAR) Kendini veya şahsi menfaatlerini esirgemeyen.
FEHİM: (AR) Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan.
FEHMİ: (AR) Fehme mensup, fehim ile ilgili (bkz. Fehim).
FELAH: (AR) Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık.
FELAK: (AR) Gün ağarması.
FELİN: (AR) Mantar.
FENER: (YUN) İçinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza.
FERAĞ: (FAR) Serin rüzgar.
FERAHET: (FAR) Şan ve şeref.
FERAMUŞ: (Fars.) Unutma, hatırdan çıkma.
FERDİ: (AR) Fertle ilgili, ferde has, tek başına yapılan.
FEREC: (AR) Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. Zafer.
FERHAD: (FAR) Anadolu Anonimi'nde Ferhad ve Şirin adıyla meşhur olan eski bir hikayenin erkek kahramanı olup Şirin'in aşıkıdır.
FERHAN: (AR) Sevinçli, mesut. Şen, memnun.
FERHAT: (AR) Sevinç, neşe. (bkz. Ferhad).
FERİD / FERİT: (AR) Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün.
FERİDUN: (FAR) Sekizinci gök.
FERİT: (FAR) Avcı kuş. Donmuş, katılaşmış şey.
FERMA: (FAR) Emreden, buyuran. Amir.
FERMAN: (FAR) Emir, buyruk. Padişah tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu.
FERRUH: (FAR) Uğurlu, kutlu. Mübarek. Aydınlık insan.
FERRUHİ: (FAR) Ferruha ait. Uğurluluk, meymenet. İranlı ünlü şair.
FETHİ: (AR) Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
FETHULLAH: (AR) Dinin açılması. Yaşamaya başlamak.
FETİH: (AR) Açma, açış, açılma. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme. Zafer.
FETTAH: (AR) Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş.
FEVZİ: (AR) Kurtuluşla ilgili. Zafere ait. Galip gelen, üstün olan.
FEYHA: (AR) Büyük, geniş, engin.
FEYYAZ: (AR) Çok faydalı, çok verimli. Feyiz, bereket ve bolluk veren.
FEYZİ: (AR) İlim, irfan. Akma, suyun akıp taşması. Bolluk çokluk, verimlilik.
FEYZULLAH: (AR) Allah'ın feyzi, bolluğu (bilgi yelpazesi.net), bereketi.
FEZA: (AR) Ucu bucağı bulunmayan boşluk. Dünyanın sonsuz olan genişliği, sema.
FEZZAN: (AR) Büyük Sahra'da, Trablus ülkesinin güneyinde bir ülke.
FIRAT: (AR) Tatlı su. Türkiye'nin en uzun nehri.
FİKRET: (AR) Fikir, düşünce. İdrak. Zihin, akıl. Murat, maksat, niyet.
FİKRİ: (AR) Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey.
FİRAS: (AR) Yiğit, mert. Binici, at yetiştirici.
FİRAZENDE: (FAR) Yükselten.
FUAD: (AR) Kalb, yürük, gönül.
FURKAN: (AR) Hakkı, batıldan, doğruyu yanlıştan ayırma, tefrik.
FUZULİ: (AR) Boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız. Boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan. Yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan.
FÜRUZAN: (FAR) Parlayıcı, parlayan, parlak.
FÜSUN: (AR) Büyü sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|