|
hayatın içinden bilgiler > isimler sözlüğü, isimler ve anlamları > erkek isimleri ve erkek isimlerinin anlamları
H HARFİ İLE BAŞLAYAN ERKEK İSİMLERİ VE ERKEK İSİMLERİNİN ANLAMLARI (İSİMLER SÖZLÜĞÜ)
HABİB: (AR) Sevgili. Seven, dost.
HABİBULLAH: (AR) Allah'ın sevgilisi.
HABİL: (AR) Adem'in oğullarından, Kabil'in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür. Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir.
HACI: (AR) Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden, hacı. Dini bir mahalli ziyaret eden kimse.
HACİB / HACİP: (AR) Birinin bir yere gitmesine engel olan. Kapıcı.
HACİR: (AR) Hicret eden, bir başka yere geçen. Sayıklayan.
HADİ: (AR) Yenilene yardım eden, yardımcı. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. Önde giden kimse. Mızrak ucu.
HADİM: (AR) Hizmetkar, yardım eden.
HAFİ: (AR) Çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan. Yalınayak yürüyen, koşan adam.
HAFİD: (AR) Erkek torun.
HAFİZ: (AR) Allah'ın adlarındandır. Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan. Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse.
HAKAN: (TR) Eski Türk ve Moğol hükümdarlarının kullandığı unvanlardan biri, hanlar hanı. Kağan.
HAKEM: (AR) Bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse. Çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse.
HAKİ: (FAR) Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi. Topraktan, toprağa mensup. Mütevazi kişi.
HAKİM: (AR) Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. Üstte bulunan. Hekim, akıllı, becerikli. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir.
HAKKI: (AR) Doğruluk ve insaf sahibi. Bir insana ait olan şey. Dava, iddiada hakikate uygunluk. Emek. Pay, hisse. Layık, münasip.
HAKTAN: (TR) Allah'tan gelen, Allah'ın verdiği.
HAKTANIR: (AR-TR) Herkesin hakkını gözeten kimse.
HALAS: (AR) Kurtuluş, kurtulma.
HALASKAR: (AR) Kurtarıcı.
HALDUN: (AR) Devamlılar, sürekli olanlar.
HALEF: (AR) Babadan sonra kalan oğul. Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse.
HALİD / HALİT: (AR) Sonsuz, daim, ebedi. Bir yıldan çok yaşayan.
HALİDDİN: (AR) Dinin sonsuzluğu ölümsüzlüğü.
HALİFE: (AR) Halef, naib. Peygamber'in vekili.
HALİL: (AR) Samimi dost, Allah'ın dostu.
HALİLULLAH (AR) Allah'ın dostu.
HALİM: (AR) Sakin, sessiz. Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu.
HALİS: (AR) Hilesiz, katkısız. Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. Temiz. Yalnız, sadece.
HALLAC: (AR) Pamuk, yatak, yorgan atan kimse.
HALUK: (AR) İyi huylu, insaniyetli, geçim ehli olan.
HAMDİ: (AR) Allah'ı övmek. Allah'a şükretmek. Şükreden, şükredici.
HAMDULLAH: (AR) Allah'ın övgüsü.
HAMİ: (AR) Himaye eden, koruyan, koruyucu, sahip çıkan, gözeten.
HAMİD / HAMİT: (AR) Övülmeye değer.
HAMİL: (AR) Yüklü. Gebe. Sahip, malik. Taşıyan, gözeten.
HAMZA: (AR) Arslan. Heybetli, azametli demektir.
HANBELİ: (AR) Ehli sünnetin dört ana mezhebinden birisi olan Hanbeli mezhebinin imamı.
HANEDAN: (FAR) Kökten, asil ve büyük aile.
HANEF: (AR) Doğruluk, istikamet.
HANEFİ: (AR) Ebu Hanife'nin mezhebinden olan. Hanefi mezhebine mensup kişi.
HANİF: (AR) Tek Allah'a, Allah'ın birliğine inanan.
HANSOY: (TR) Han sülalesine mensup.
HARİS: (AR) Muhafız, bekçi, gözcü. Koruyan, koruyucu. Son derece hırslı olan.
HARMAN: (AR) Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak.
HARUN: (AR) İnat edip yerinde duran, huysuz. İnatçı kimse.
HASAN: (AR) Güzellik, iyilik,(hüsn) sahibi olmak.
HASBEK: (TR) Dürüst, iyi, saf insan. Bey'lerin hası.
HASBİ: (TR) İsteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan.
HASEKİ: (AR) Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad. HASEN: (AR) Güzel, süslü. Güzel işler, hayırlar. Hasan şeklinde kullanılır.
HASİB: (AR) Hayır sahibi, eliaçık, cömert. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. Muhasebeci, sayman.
HASİF: (AR) Aklı başında olgun adam.
HASLET: (AR) İnsanın yaratılışındaki huyu, tabiatı, mizacı.
HASPOLAT: (TR) Katışıksız, saf, çelik gibi. Polat'ın, çeliğin hası.
HAŞİM: (AR) Haşmetli, gösterişli, muhteşem. Ezen, kıran, yaran, parçalayan.
HAŞMET: (AR) İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük.
HAŞMEDDİN / HAŞMETTİN: (AR) Dinin büyüklüğü, ihtişamı.
HATEM: (AR) Mühür, üstü mühürlü yüzük. En son.
HATIR: (AR) Şan ve şeref sahibi. Yüce, ulu. Tehlikeli.
HATİB: (AR) Hitab eden, söz söyleyen. Camide hutbe okuyan. Güzel, düzgün konuşan kimse.
HATİM: (AR) Sona erdiren, bitiren. Mühürleyen, mühürleyici.
HAYATİ: (AR) Dirilik, canlılık. Büyük önem taşıyan. Hayata, yaşayışa ait, hayatla ilgili.
HAYDAR: (AR) Arslan, esed, gazanfer, şir. Cesur, yiğit adam. Hz. Ali'nin lakabı.
HAYRAN: (AR) Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. Çok tutkun. Aşırı derecede sevgi duyan.
HAYRAT: (AR) Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikler. Sevap için kurulan müessese.
HAYREDDİN / HAYRETTİN: (AR) Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan.
HAYRİ: (AR) Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait.
HAYRULLAH: (AR) Allah'ın hayırlı ettiği erkek.
HAYSİYET: (AR) Şeref, onur, itibar, değer.
HAYYAM: (AR) Çadırcı.
HAZER: (AR) Deniz, bahr, büyük su.
HAZIM: (AR) Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan.
HÂZİM: (AR) Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan.
HAZİN: (AR) Hüzünlü, üzüntülü, acıklı. Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren.
HAZLAN: (AR) Terketmek.
HEDEF: (AR) Nişan, nişan alınacak yer alanı. Meram, maksat, gaye, amaç.
HEKİM: (AR) İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor. Hikmet sahibi kişi, filozof.
HEPER: (TR) Cesur, yiğit kimse.
HEPYENER: (TR) (bkz. Heper).
HEYBET: (AR) İnsanlarda korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. Karizma, doğal etkileyiş.
HEZÂR: (FAR) Bülbül. Çok, pek çok. Bin.
HEZARFEN: (FAR) Çok bilen, elinden her iş gelen. Bin türlü iş beceren.
HIDIR: (AR) (bkz. Hızır).
HIFZI: (AR) Saklama, koruma ile ilgili. Ezberleme, akılda tutma.
HIFZULLAH: (AR) Allah'ın koruması, saklaması.
HINCAL: (TR) Öc al.
HIZIR: (AR) Yeşil. Yeşillik. Halk inanışlarına göre ölümsüzlüğe kavuşmuş olduğuna inanılan ulu kimse.
HIZLAN: (TR) Hız kazan, hızını artır.
HİCAB: (AR) Utanma, sıkılma. Perde, ikişeyi birbirinden ayırmaya yarayan perde.
HİCABİ: (AR) (bkz. Hicab).
HİÇSÖNMEZ: (TR) (bkz. Sönmez).
HİÇYILMAZ: (TR) (bkz. Yılmaz).
HİDAYET: (AR) Hak yoluna doğru yola girme. Müslüman olmak.
HİDAYEDDİN / HİDAYETTİN: (AR) Dinin gösterdiği doğru yol.
HİKMEDDİN / HİKMETTİN: (AR) Dinin hikmeti.
HİKMET: (AR) Hakimlik, feylesofluk. Neden. Felsefe. Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz.
HİKMETULLAH: (AR) Ancak Allah'ın bileceği iş. Allah'ın hikmeti.
HİLMİ: (AR) Yumuşak huylu, sakin tabiatlı.
HİMAYET: (AR) Koruma, korunma.
HİMMET: (AR) Emek, çalışma, çabalama. Yüksek irade. Ermiş kimsenin tesiri.
HİRAM: (FAR) Salınma, salınarak yürüme.
HİSAR: (AR) Kuşatma, etrafını sarma. Kale etrafı islihkamlı bent.
HİŞAM: (AR) Nisam el-Melik: Emevi halifesi.
HUDAVENDİGAR: (FAR) Sahip, hükümdar, bay.
HUDAVENDİ: (Fars.) Hükümdarlık. Efendi, sahip, maliklik. Hakim, hükümdar.
HUDAYİ: (FAR) Allah'a mensup, Allah'ın yarattığı.
HULAGU: (FAR) Moğol hükümdarı olup, İran'da Moğol hanedanının kurucusudur.
HULKİ: (AR) Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi (bilgi yelpazesi.net). İyi ahlaklı, iyi huylu.
HULUSİ: (AR) Halis olan, saf, iç temizliği. Samimi, candan.
HUNALP: (TR) Cesur, kahraman.
HURŞİD / HURŞİT: (FAR) Güneş, aftab, mihr, şems.
HUSREV / HÜSREV: (AR) Hükümdar, padişah.
HUZUR: (AR) Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç.
HUZEYFE: (AR) 1-Küçük kerpiççi çıragı 2- (Zayif bir ihtimalle) keskin kılıç.
HÜDAVENDİGAR: (FAR) Amir, hükümdar.
HÜMA: (AR) Devlet kuşu. Saadet, mutluluk.
HÜNKAR: (FAR) Uğurlu.
HÜR: (AR) Özgür, bağımsız.
HÜRAY: (AR-TR) Ay gibi özgür, ay kadar bağımsız.
HÜRCAN: (AR-TR) Özgür can.
HÜRDOĞAN: (AR-TR) Doğuştan özgür.
HÜRKAL: (TR) Esir olma. Hep özgür ol.
HÜRKAN: (TR) Özgür soydan gelen.
HÜRMÜZ: (FAR) Zerdüştlerin hayır tanrısı. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. Jüpiter, müşteri, erendiz.
HÜROL: (TR) Hep özgür ol.
HÜRSEL: (TR) Özgürlük seli.
HÜRSEV: (TR) Hürriyeti seven kişi.
HÜRYAŞAR: (TR)Özgür yaşayan.
HÜSAM: (AR) Keskin kılıç.
HÜSAMEDDİN / HÜSAMETTİN: (AR) Dinin keskin kılıcı.
HÜSEYİN: (AR) Küçük sevgili.
HÜSMEN: (TR) Hüseyin'den yapılan isim.
HÜSNİ: (AR) Güzelliğe ait, güzellikle ilgili.
HÜSREV: (FAR) Padişah, hükümdar, sultan.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|